Loading...
en

Ramazan Bayramın'da Bulgaristan da ormanda nasıl mahsur kaldık! from Onur Türk's blog

Bu yıl 1 ay kadar Türkiye de tatil yaptım. Annemi ve Babamı gördüm. Türkiye sıcak diye Romanya dan döndüm şansız olmalıyım ki Türkiye ye geldiğimde bir kaç gün sonra hava soğumaya başladı. 

 

Manisa hava durumu nisanın 2 haftasında -1 -2 dereceye kadar gördü.  Üzüm bağları ile geçimini sağlayan ve doğaya ters düşen bu ani hava durumu bağcılara çok zarara uğrattı. Bir arkadaşımın bağında üzümlerin filizleri hep donmuş. Şanslı ki bağına don ve sele karşı sigorta yaptırmış. 


Sıcak havayı özlemiş birisi olan birisi olarak havanın soğuk gitmesi tatilim için büyük şansızlık oldu.  2 hafta tatilimi Manisa da geçirdikten sonra daha sıcak olan bölgeye güneye gitmeyi düşündüm. Sıcak hava ve Deniz de yüzmesem bile güneşlenirim diye düşündüm.  Didim de 15-20 nisanda  araba ile gittik. Şansızlık orada da devam etti. Sürekli yel olması ve bulutlu hava durumu 1 hafta tatilim boyunca devam etti. Neyse sonunda güneşin tadına çıkaramadan Romanya ya geri dönmeyi karar verdim. 

20 Nisanda bir İstanbul'daki bir Otobüs firması ile Romanya'ya gitmeye karar verdim. Saat 12.00 da Kartal Marmaray Metro dan  İstanbul Yeni Kapı Metrosuna gittim. Oradan uluslararası otogara vardım. Yayan olarak yaklaşık 5 dakika yürüyerek otogara ulaşabiliyorsunuz.  


Otogara geldiğimizde Otobüs firmasının bekleme salonunda 1 saat kadar bekledim. Orada Romanya ya gitmek üzere olan paketleri izleyerek zamanım geçti. Çok fazla Romanya'ya gönderilen mal olduğu için yolculuğun Otobüsün gümrüklerde daha uzun kalıp kontrol olacağı için yolculuğun uzayacağının farkındaydım.  Neyse Otobüs bagaj bölümü ağzına kadar doldu ve sonunda yolculuğa çıktık.  Otuz, Otuz beş kadar yolcu vardı. 

 

Edirne den gümrük den sorunsuz şekilde geçtik. Bulgaristan gümrüğüne geldiğimiz de saat 4 sıralarıydı. Otobüsü XRAY a aldılar ve bazı şeyleri kontrol ettiler. Fakat Romanya ya mal gönderen bir Abimiz ve Malı olan bir kaç tane daha kişinin verdiği Rüşvetler hoşuna gitmiş olmalı ki Bulgaristan da gümrükte fazla tutmadılar. Bulgaristan içine otobüs ile giderken Romanya mal gönderen abimiz malları geçirdiği için çok mutluydu.

 

Sonra Akşam saatlerinde Bulgaristan doğrudan geçerken saat 10.00 da Otobüsün elektrik aksanı arızalandı. Otobüsün ışık aksanı ve bazı özellikleri çalışmıyordu.  Zaten bir sorun olduğunu otobüsün ısıtmasından anlamıştım. En düşük seviye de otobüsün içerisi hamam gibi oluyordu. Otobüs de terlememek için Kısa kollu ile durdum.  Fakat otobüsün yarısı çok sıcak diğer yarısı da çok soğuktu.  

Otobüs arızalandığında Şoför hemen yakındalar da Türklere ait olan ormanın içindeki bir Restorana otobüsü çekti. Ormanın içinde bulunan bu yer Rusçuk şehrine çok yakın bir yerde Normalde 24 saat açık olan restoran o gün arife günü olmasından mıdır bilinmez her zaman açık olan restoran kapalıydı. Otobüs arızalanınca kapılar ışık ve ısıtma da çalışmamaya başladı. Yolcular hemen heyecan yapmaya başladılar. Özellikle 55 yaşlarında bir kadın pasaportunu alması gerekiyormuş saat 12.00 da o çok panik yaptı. Sürekli bağırdı çağırdı durdu. Ben sakinliğimi korudum. benim için 8 saat otobüsün Bulgaristan da durması iyiydi gece boş yere otel parası vermiş olmayacaktım. Böylece ertesi gün otel de kalıp daha iyi dinlenebilirim diye düşündüm. Bir kaç yolcu hemen panikleyip 1 er adet plastik şişe su aldılar otobüsün buzdolabından. Sonra 55-60 yaşlarında kadının birisi hemen panikleyip ben nefes alamıyorum diye bağırmaya başladı. 10 saat tir otobüsün içindesin nefes alıyorsun. Hemen arızalanınca nasıl nefessiz kaldın 5 dakika bile geçmedi.  O kadar kısa sürede otobüsün içindeki oksijenin bitmesi imkansız. Piskojik olarak kendini şartlandırmış kötü hissetmeye başladı. Bagaj bölümü kitlenmiş halde yoldan başka araç çevirip gitmeyi düşünenler oldu fakat bagaj açılmadığı için bir çok kişi otobüste kalmayı tercih etti.

Dışarıda hava çok soğuktu belki orman olmasından da kaynaklanıyordu. Şoför  hava soğuk olduğu için kapıyı kapalı tutalım içerisi soğumasın dedi. Bazı yolcular nefes alamıyoruz dediler. Kapıyı havasını çıkara çıkara acil açma bölümünden çıktılar bazı yolcular dışarı çıktılar ve sigara içtiler bende insanlar ihtiyaçlarına gidermek için ormana gittiler.  30dk dışarıda kaldıktan sonra Otobüsün içerisi çok soğumaya başladı ve tüm yolcular içeri girdikten sonra kapıyı zorla kapattık. 

 

İki tane bayan yolcu saatlerce Şoför ve muavinler ile kavga etti. Yolculuktan çok tartışmalar başımı yordu. Herkes den bir ses çıkıyor. Şoför Rusçuk ta yaşayan bir Elektirikçiyi aradı. saat 12.00 sıralarıydı çok içtim gelecek durumda değilim dedi. Sabah 8.30 da geleceğim demiş.  Yolcuların ısrarı sonucu Şoför 3-5 defa daha aradı. Bulgar elektirikçi açmadı. Gece saat 1-2 ye kadar bir çok yeri aradık çoğu kişi açmadı bile. Yolcular dan bazısı  acil yardıma arayalım dedi. Bizi kurtarsınlar dedi.

 

Ben o sırada tartışmaların arasında koltuğa uzunca uzandım ve yattım. Yanımda olan yastığında koltuğun altına koydum gayet güzel bir yatma alanı oldu sabah 5.30 a kadar yatmışım sonra bir gürültü ile uyandım. Kapılar kilitli olduğu için yolcunun birisi benim ihtiyacım var kapıyı açmazsanız buraya kapıya işeyeceğim dedi. Diğer erkek yolcu kapıyı tekmeleyim kıralım dedi. Bende gürültü esnasında uyandım. sonra Muavin kapıyı kırılacağını duymuş olmalı ki otobüsün orta kapısının havasını aldırarak zorlaya zorlaya açtı. Sonra biraz daha uyudum sabah 6.30 da gün ağardı. Bu sırada yapacak bir şey yok diyerek Şoför 12 den sabah 6.30 a kadar arka koltukta uydu. Onun açıklamasına göre "Bu otobüs Allah yapısı değil, insan yapımı bozulabilir. Biz bakımlarını yaptırdık bu bozulmayacak anlamına gelmez dedi" 

 

Neyse sabah 6.30 uğraşlar sonucunda bir şekilde Şoför arabayı çalıştırdı. Yola çıktık ve Otobüs 8 saat gecikmeli bir şekilde Romanya gümrüğüne girdi. Yolculuk normalden uzun sürüdüğü için gümrük polisleri şüphelendi. Birde bize neden açılmıyor bu bagajlar dediler ve iyice şüphelendiler.  Onca saat yolda gittiğimiz yetmiyormuş gibi bizi tekrar Xrey cihazına soktular.  Sonra bir iki saat de orada bekledik. Sonra bagajları açtılar bir yolcu üç çanta dolusu t-shirt ve eldiven benzeri ürünler almış. Bayan bir polis geldi ve herkesin çantasını kontrol etti. Dudakları silikon yapılmış 3 yıldızlı kadın polis porno yıldızı gibi görünüyordu. Gözlerimle onu izliyordum. Güzel görünse de suratın da sinirli mutsuz bir yüz ifadesi vardı. Bayan Polis bulduğu 3 çanta malı bunlar burada kalacak dedi. Ve sonra da gitti. Otobüsün içini aradı orada da 1 çanta aldın bulmuş. Sonra başka 3 tane daha polis geldi. Romanya gümrük polisleri götürülen malları yakalamışken Rüşvetlerini almadan olmazdı 4 büyük boy çanta rüşvet aldılar. O dudakları silikonlu bayan kendisine marka bayan çantası bile almış. Altınlar dan aldılar mı bilmiyorum. Onları göremedim ama 4 büyük boy çanta kedilerine rüşvet aldılar. Avrupa'nın bir ülkesinde böyle bir şey lere şahit olmak şaşırtıcı özellikle de bunu yapanlar Polis olunca. 


Previous post     
     Next post
     Blog home

The Wall

Alina Travel
Apr 24 '2023, 7:50
Geçmiş olsun
You need to sign in to comment

Quick Search

Main
to
Education
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Social