Loading...
en

⁣Büyük komutan Selahaddin Eyyubi Soyağacı (Selahaddin Türk mü?) from Turgut Can's blog

4 MART 1193 TÜRK KOMUTAN SELAHATTİN EYYÜBİ 

 

Kardeşlerinin isimleri, Turanşah, Tuğtekin ve Börü’dür. Börü Türk destanlarında “Kurt” demektir. Selahattin’in oğullarından biri İl Gazi Hama’da Melik olarak bulunmuştur. Selahattin’in kardeşi oğluna Atsız adı vermiştir. Selahattin’in yeğenleri Arslan Şah, Kılıç Arslan, Şahin Şah gibi adlar taşıyordu. Selahattin’in akrabaları Erkuşun oğlu İzzettin Ak Börü, Muzaffer Gök Börü ve Laçin’dir.


Selahattin’in ağabeyi Şehinşah ise Kutlukız Katun adında bir Türk kızıyla evlenmiştir. Selahattin öz be öz Türk’tür. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın kumandanı Aksungur’un oğlu İmadeddin Zengi tarafından El-Cezire ve Suriye’de kurulmuştur. Musul Atabeyi İmadeddin Zengi 1132 yılında Irak Selçukluları tarafından yenilgiye uğratılmış. Selahattin’in babası Necmeddin Eyyüp Zengin’in kaçmasına yardım etmiş daha sonra komutanlığına getirilmiş. Selahattin Eyyubi Musul kumandanı Aksungur’un, Selahattin’in kardeşi ise Zengi’nin oğlu Nureddin’in hizmetine girmiştir. Selahaddin’in kardeşi 1169 yılında Mısır’ın kontrolünü ele geçirmiş ama öldüğü için Selahaddin yerine geçmiştir. Selahaddin 1171 yılında Fatimileri, 1175 yılında Zengileri yenerek Eyyübi Devletini kurmuştur. 1176 yılında kardeşi Turanşah ile birlikte Yemen’i fethetmiştir. Abbasi Halifesi Suriye, Yemen, Filistin ve Kuzey Afrika’nın Sultanı ian etmiştir. Selahaddin Eyyübi Mısır’da Fatimileri ortadan kaldırmış. 1187 yılında Hattin’de Haçlı ordularını yenmiştir. Hayatı parlak zaferlerle geçmiştir. 1193 yılında vefat etmiştir. Bazı İslam kaynakları Selahaddin Eyyübi’nin 758 yılında Basra’dan Azerbaycan’a sürgün edilen veya göçen Araplardan Ravvad Bin El Ezdi’nin soyundan geldiğini iddia etmektedirler. Arap tarihçilerinin önemli şahsiyetleri, özellikle hükümdarları, kutsamak için şecere uydurmak hatta Seyyid ilan etmek gibi kötü bir gelenekleri bulunmaktadır.

 

Bu sebeple bu Yemen’den Basra’ya, Basra’dan Azerbaycan’a göç hikayesine hiç itibar etmezler. Çünkü bugünkü şartlarda bile sıradan bir ailenin 500 yıllık tarihini, takip etmek, bu ailenin sicilini tespit etmek imkânsızdır. Şerefname yazarı Şeref Han, bu rivayetteki Ravvad Araplarını Ravende Kürtleri olarak değiştirmiştir ki, Selahaddin Eyyübi’nin Kürt sanılması işte bu tahrifattan dolayıdır. 1597 yılında tamamlanan Şerefname, Selahaddin Eyyübi’nin Kürt olduğuna dair iddiayı “Tarih bilginlerinin ve araştırmacıların rivayetlerine” bağlar. Fakat bu bilginlerin ve araştırmacıların isimlerini zikretmez. Ama bu güne kadar hiçbir İslam tarihçisi ve bilim adamı Şeref Han’ı doğrulamamıştır. Bugün batılı iki yazarın rivayetleri ise mesnetsiz olup oryantalist batı zihniyetinin tarihte bir Kürt varlığı yaratma zihniyetinin ürünüdür. Eyyübiler yüzyıllardır Türk yaşamış bir ailedir. Eyyübilerin yaşadığı Azerbaycan binlerce yıllık Oğuz ve Türk yurdudur.

 

Azerbaycan birçok Türk boyunun ve devletinin yerleşme yeridir. Selçuklular Azerbeycan’a Selahaddin’in tarih sahnesine çıkmasından 150 yıl evvel geldiğinde Azerbaycan’da Türkler yaşıyordu. Zengilerin hizmetinde çalışan Selahaddin’in babası Necmeddin Eyyüb Azerbaycan’da yoğun Türk boyları arasında yaşayan Türk’tü. Selahaddin Eyyübi’nin anası Selçuklu asilzadelerinden Şihabeddin Tokuş’un kardeşidir. Şeref Han bile Selahaddin’in kardeşinin Turanşah, Tuğtekin ve Börü olduğunu söyler. Selahaddin Eyyübi’nin kurduğu devlet Irak Selçukluları ve Zengilerin bir devamıdır. Memlükler’de Eyyübilerin bir devamıdır. Arap şair Sena İbn El-Mülk’ün Halep’in fethi vesilesiyle sunduğu kaside de, “Arap milleti Türklerin devletiyle yükseldi, Ehl-i Salibin davası Eyyüb oğlu tarafından perişan edildi” mısralarıyla başlar.

 

Ünlü Arap Tarihci İbn-i Haludun da Mukaddimesinde “Eyyübiler ve Memluklar Devletinin Türk Devleti” olduğunu yazar. Selahaddin2in zaferden zafere koşturduğu ordu Türklerden ibarettir. Selahaddin Eyyübi’nin danışmanlarından Usame İbn Münkız’ın Kitab El İ’tibar adını verdiği hatıralar Türkçe’ ye “İbretler Kitabı” ismiyle tercüme edilmiştir. Yazar yirmiden fazla eser vermiş Selahaddin Eyyübi ile birçok savaşlara katılmıştır. Eserinin 201. Sayfasında şöyle diyor, “Bu arada Selahaddin, buradaki durumumuzu bildirmek üzere Atabek’e bir atlı gönderdi. Sonra, hızla bize doğru ilerleyen on kadar atlı gördük. Arkalarındaki ordu da sürekli hareket halindeydi. Geldiklerinde Atabek’in komutasındaki öncüler olduğunu anladık. Ordu da arkalarından gelecekti. Atabek ,“Ey Musa, mahvolmak için mi otuz atlıyla Şam kapısına kadar geldin? Ne acelen vardı?” Diye Selahaddin’i eleştirdi.

 

Karşılıklı atıştılar. İkisi de Türkçe konuşuyordu. Bu yüzden söylediklerini anlayamadım. Selahaddin Eyyübi’nin Türkçe konuşması o devirde Türk olduğunun en büyük elilidir. Selahaddin Eyyübi’nin çağdaşı olan tarihçiler, Mısır, Yemen, Kuzey Afrika’nın ele geçirilmesini Oğuz harekatı olarak görürler. Selahattin Eyyübi kültür itibariyle olduğu kadar, soy itibariyle de Türk’tür. Kurduğu ve yönettiği devlet Türk Devletlerinin devamıdır.


25 yıl çadırda yaşamıştı. ''Kendinize ev yapsanız'' diyen kişilere, ''Allah'ın evi (Mescid-i Aksa) işgal altındayken ben nasıl evde otururum.'' demişti.


Selahâddin Eyyubi. Yine bir gün, camide güler yüzlü olmanın faziletlerinden uzunca bahseden imama, "Hocam sen sürekli bana nasihat eder gibiydin; Kudüs, Haçlıların işgali altındayken ben nasıl gülebilirim?" demişti. 1187'de Hittin Savaşı ile Kudüs'ü Haçlılardan geri almayı başararak hedefine ulaşmıştı.

 

Selahâddin Eyyubi toprağa defnedilirken komutanlarından olan Mahmud Han elinde tuttuğu kılıcı havaya kaldırarak gelecekteki hükümdarlarına mesaj verircesine: ''Ey cemaat-i Müslimin! İşte bu Türk hükümdarımızın bütün serveti bu kılıçtan ibarettir." demişti


Previous post     
     Next post
     Blog home

The Wall

No comments
You need to sign in to comment

Quick Search

Main
to
Education
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Social